Yeni Türk Ceza Kanunu’nda Görevi Kötüye Kullanma Suçu
Necati Meran
Görevi kötüye kullanma suçunda yeni Türk Ceza Kanunu’ndaki düzenlemeler tüm yönleriyle ve konuya ilişkin Yargıtay’ın son kararları dikkate alınarak anlatılmaya çalışılmıştır.
Görevi Kötüye Kullanma, Kişi ve Kamu Menfaati, Failin Kusuru, Kamunun Zararı, Haksız Kazanç Sağlama, Cezalandırılabilme Koşulu.
I- Giriş
Bir kamu göreviyle görevlendirilen kişi, bu kamu faaliyetinin yürütülmesi sırasında, görevinin gerekli kıldığı yükümlülüklere uygun hareket etmek zorundadır. Öyle ki; kamu faaliyetlerinin gerek eşitlik gerek liyakatlilik açısından adalet ilkelerine uygun yürütüldüğü hususunda toplumda hâkim olan güvenin, inancın sarsılmaması gerekir.1
Bu yükümlülükle bağdaşmayan davranışlar, belli koşullar altında suç olarak tanımlanmıştır. Görevi kötüye kullanma suçu ile korunan hukukî değer, kamu idaresinin işleyişine duyulan güven duygusudur.
5237 sayılı TCK’nın 257. maddesinde2 düzenlenen görevi kötüye kullanma suçu, Kanun’un Dördüncü Kısmındaki “Millete ve Devlete Karşı Suçlar”ın, “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” başlıklı Birinci Bölümünde yer almıştır.
