Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

6100 Sayılı Hukuk 
Muhakemeleri Kanununda Süreler

Esen ERGÜL

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren, Hukuk Muhakemeleri Kanunu na (HMK) ilişkin olarak en çok merak edilen hususlardan biri, medeni yargılamadaki sürelerin nasıl düzenlenmiş olduğudur. Bu nedenle, çalışmamızda, çok yakın bir tarihte yürürlüğe giren HMK’da düzenlenen süreler ele alınacaktır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Süre.

GİRİŞ

Yargılama hukuku, yargılamaya ilişkin prosedürü düzenlediğinden, gerek tarafların gerek mahkemenin yapacağı işler ve işlemler belirli sürelere bağlanmış ve bu süreler için de belirli sonuçlar öngörülmüştür1.

HMK ile süreler konusunda büyük değişiklikler meydana gelmiş olsa dahi, sonuç olarak sürelerin düzenlenmesinde, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) ile aynı ilkelerin benimsenmiş olduğu görülmektedir. Örneğin; her iki kanunda da sürelerin düzenlenişi ikiye ayrılmış olup, bazıları kanun tarafından belirlenmiştir. HUMK m. 163’e benzer şekilde, HMK m. 94’te öngörülmüş bulunan ve kanun tarafından belirlenmiş olan bu süreler kesindir ve bu süreler içinde işlemini yapmayan tarafın o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar. Bu sürelere, cevap süresi, temyiz süresi ve istinaf süresi örnek olarak gösterilebilir. Kanunkoyucu tarafından sürelerin diğer kısmının ise hâkim tarafından belirlenmesinin uygun olacağı düşüncesiyle, kesin süre öngörülmemiş, süre tayini hususu hâkimin takdirine bırakılmıştır.

Yine belirtmek gerekir ki, her iki kanunda da, sürelerin başlaması, bitimi, belirlenmesi gibi hususlarda benzerlik görülmektedir. Nitekim, hem HMK m. 91 hem HUMK m. 160’ta “süreler taraflara tebliğ tarihinden veya kanunda öngörülen hallerde, tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlar.” denilmektedir. Bunun gibi sürelerin bitimi ile ilgili düzenleme her iki kanunda da paralellik göstermektedir.