Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yağma Suçu

Yasin KÖSE

Bu makalede Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, yağma suçuna ilişkin 7.6.2011 tarihli ve E. 2011/1974, K. 2011/8011 sayılı kararı incelenmiştir.

Bileşik Suç, Cebir, Hukuki Değer, İçtima, Tehdit, Yağma.

I. GİRİŞ

Yağma suçu 5237 sayılı TCK'nın 148, 149 ve 150’nci maddelerinde düzenlenmiş olup "bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılma" şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımdan da anlaşıldığı gibi yağma suçu, bünyesinde birden fazla suçu barındıran bir bileşik suç olup, hırsızlık suçunun cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmiş halini oluşturmaktadır.1

Bileşik suç (TCK 42), kanunda açıkça düzenlenmiş olmak şartıyla, her biri bağımsız suç oluşturan eylemlerin unsur olarak bir araya gelip yeni bir suç oluşturması veya bağımsız suç oluşturan eylemlerden birinin, diğer suçun nitelikli halini oluşturmasıdır. Bu durumda bağımsız suçların niteliği değişir, bu suçlar bileşik suçun bir parçası halini alır ve ayrıca cezalandırılmaz.

Yağma suçu da bir bileşik suçtur. Tehdit (TCK 106), cebir (TCK 108 ve TCK 86) ve hırsızlık (TCK 141 vd.) suçlarının birleşmesiyle meydana gelen bağımsız bir suç olup, kanunda (TCK 148 vd.) ayrıca düzenlenmiştir. Bu durumda bir eylem yağma suçu olarak değerlendirildiğinde artık cebir, tehdit ve hırsızlık suçlarından ceza verilmeyecektir. Zira bu eylemler, hukuki anlamda tek fiil ve dolayısıyla tek suç olarak kabul edilmektedir.