Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tanık Koruma

Samet YAZICI

Bilindiği gibi ceza yargılamasında tanık beyanları önemli bir yer tutmaktadır. Tanık beyanları bu derece önemli olmasına karşın, güvenilirliğinin az oluşu ceza yargılamasının temel amaçlarından biri olan maddi gerçeğe ulaşılmasını güçleştirmektedir. Özellikle örgütlü suçların yaygınlaşması ve suç örgütlerinin tanıklar üzerinde baskı kurmasıyla tanıkların etkin bir şekilde korunması ve bu sayede de kendisini güvende hisseden tanığın vereceği bilgilerden hareketle suçla ve suçlulukla etkili bir şekilde mücadele edilmesi hedeflenmektedir. 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu ile bu konuda düzenlemeler yapılmış bulunmaktadır. İşte bu çalışmada da söz konusu düzenlemeler ışığında anonim tanıklığın ne olduğu, tanık koruma tedbirlerinin içeriği, uygulanması konuları incelenecek ve uygulamasının giderek artması muhtemel olan bir konuyla ilgili görüşler paylaşılacaktır. Çalışmanın ilk bölümünde tanık ve tanık beyanı ile ilgili genel bilgiler verilecektir. Daha sonra sırasıyla uluslararası düzenlemelere ve Türk hukukunda tanık korumanın gelişimine kısaca yer verilecektir. Üçüncü ve dördüncü bölümlerde tanık koruma tedbirleri ve uygulaması ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır; ancak çalışmanın amacı ve içeriğinin sınırlı olması nedeniyle yargılama sırasında uygulanabilecek tanık koruma tedbirleri dışında kalan konulara ayrıntıya girilmeden temas edilecektir. Beşinci bölümde ise uygulayıcılara fikir vermesi açısından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin konuyla ilgili kararlarına değinilecektir.

Tanık, Tanık Koruma Tedbirleri, Anonim Tanıklık.

GİRİŞ

Bilindiği gibi ceza yargılamasında tanık beyanları önemli bir yer tutmaktadır. Tanık beyanları bu derece önemli olmasına karşın, güvenilirliğinin az oluşu ceza yargılamasının temel amaçlarından biri olan maddi gerçeğe ulaşılmasını güçleştirmektedir. Özellikle örgütlü suçların yaygınlaşması ve suç örgütlerinin tanıklar üzerinde baskı kurmasıyla tanıkların etkin bir şekilde korunması ve bu sayede de kendisini güvende hisseden tanığın vereceği bilgilerden hareketle suçla ve suçlulukla etkili bir şekilde mücadele edilmesi hedeflenmektedir.

1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu ile bu konuda düzenlemeler yapılmış bulunmaktadır. İşte bu çalışmada da söz konusu düzenlemeler ışığında anonim tanıklığın ne olduğu, tanık koruma tedbirlerinin içeriği, uygulanması konuları incelenecek ve uygulamasının giderek artması muhtemel olan bir konuyla ilgili görüşler paylaşılacaktır.

Çalışmanın ilk bölümünde tanık ve tanık beyanı ile ilgili genel bilgiler verilecektir. Daha sonra sırasıyla uluslararası düzenlemelere ve Türk hukukunda tanık korumanın gelişimine kısaca yer verilecektir. Üçüncü ve dördüncü bölümlerde tanık koruma tedbirleri ve uygulaması ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır; ancak çalışmanın amacı ve içeriğinin sınırlı olması nedeniyle yargılama sırasında uygulanabilecek tanık koruma tedbirleri dışında kalan konulara ayrıntıya girilmeden temas edilecektir. Beşinci bölümde ise uygulayıcılara fikir vermesi açısından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin konuyla ilgili kararlarına değinilecektir.