Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

6762 Sayılı TTK ve 6102 Sayılı YTTK Bakımından Faturaya İtiraz ve İtirazın Hüküm ve Sonuçları

Büşra UYSAL

Fatura, ticari faaliyetlerde en çok kullanılan belgelerden biri olup tacirin kendisinden sâdır olmamakla birlikte, kendi lehine veya aleyhine delil gücüne sahip bir belge olmasından dolayı hem Ticaret Hukuku hem Vergi Hukuku hem de Ceza Hukuku bakımından büyük bir öneme sahiptir. Faturanın uygulamadaki bu önemi karşısında TTK m. 23 (01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek 6102 sayılı Yeni Ticaret Kanunu m. 21) ile faturaya itiraz edilip edilmemesine farklı sonuçlar bağlanmıştır. Anılan madde hükmüyle; faturayı alan tarafın, faturanın içeriğine 8 gün içinde itiraz etmemesi halinde, kendisine tebliğ edilen bu faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağı hüküm altına alarak aksi ispat edilebilen kanuni bir karine ortaya çıkmıştır. Böyle bir durumda, fatura yazılı delil niteliğini kazanır ve bunu düzenleyen, faturanın içeriğinin doğru olduğunu ispat etmek zorunda kalmaz; aksine bunun doğru olmadığını iddia eden, faturayı alan taraf, aksini ispat etmek zorundadır. Buna karşın, faturayı alan faturanın içeriğine 8 gün içinde itiraz etmiş ise, faturanın içeriğini kabul etmiş olmayacağı gibi itiraz ettiği hususları ispatlamak zorunda da değildir. Bu durumda da faturayı düzenleyen, TMK m. 6 gereğince faturanın içindekilerin doğru olduğunu ispat etmek zorundadır. Böylece fatura, düzenleyen aleyhine delil teşkil edecektir.

Açık Fatura, Fatura, Faturaya İtiraz, Faturanın Münderecatı, İspat Yükü, Karine, Kapalı Fatura, Tacir, Vade Farkı, Yazılı Delil.

I. FATURA KAVRAMI

Fatura, ticari işlerde en çok kullanılan belgelerden biridir. Bir yandan vergi yükümlülerinin kayıtlarının belgelendirilmesine, başka bir ifadeyle gelirlerini ve giderlerini ispatlayarak vergi matrahının tespitine, diğer yandan da fatura düzenlemenin nedeni olan sözleşme ilişkisinin icrasının belgelendirilmesine yarayan bir niteliğe sahiptir. Bu nedenle fatura, hem özel hukuk hem vergi hukuku hem de muhasebe hukuku bakımından olduğu gibi fiyat kontrolü ve tüketicinin korunması bakımından da önemli bir belgedir1. Ancak, çalışmamızda faturayı 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu (YTTK) bakımından inceleyeceğimiz için, burada faturayı sadece Ticaret Kanunu bakımından değerlendirmekle yetiniyoruz.

Fatura, sözleşmenin taraflarından yalnızca birisi tarafından düzenlenen, imzalanan ve kendi aleyhine delil teşkil eden yazılı bir belge olarak, düzenleyenin iradesini yansıtmaktadır. Bu bakımdan faturayı, düzenleyen açısından bir ispat şekli olarak senet diye nitelendirebiliriz2. Belirtilmelidir ki, buradaki senet deyimi, hukuki işlemin geçerlilik şartı olan yazılı şekil olarak değil; ispat şekli olarak kullanılmaktadır.

TTK’da3 fatura kavramı açıklanmamış olup yalnızca tacir olmanın hükümleri arasında tacirin fatura düzenleme ve verme yükümlülüğü, faturanın içeriğinin kabulü ve faturaya itiraz düzenlenerek faturanın ispat kuvvetine değinilmiştir. Zira, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek 6102 sayılı yeni Ticaret Kanununda da fatura kavramı açıklanmadığı gibi 6762 sayılı Ticaret Kanununun 23’üncü maddesindeki hususlar aynen belirtilmiştir. Tek farklılık ise, YTTK’da, anılan madde hükmünün TTK’ya göre sadeleştirilmiş olmasıdır.