Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Nükleer Silahların Yasaklanmasına Dair Andlaşma

Emre YALÇIN,Hasan Basri BÜLBÜL,Muhammed Beheşti AYDOĞAN

1. Çeviriye Giriş

2017 yılı Şubat ayında başlayıp Temmuz ayında biten bir konferans sürecinin ürünü olarak ortaya çıkan Nükleer Silahların Yasaklanmasına Dair Andlaşma 7 Temmuz 2017 günü Konferansa katılan devletlerin 122 evet, 1 hayır, 1 çekimser oyu ile kabul edilmiş1  ve 20 Eylül 2017’de imzaya açılmıştır. Bugüne kadar2 56 devlet Andlaşma’yı imzalamış olup bunlardan yalnızca 5 tanesi3 onay işlemini gerçekleştirmiştir.4 Andlaşma ellinci devletin onayından itibaren 90 gün içinde yürürlüğe girecektir.

Çeviri İngilizce metin esas alınarak, Arapça metinden de faydalanılarak yapılmıştır. Mümkün olduğunca metne sadık kalınmaya çalışılmakla birlikte akıcılığın sağlanmasına da dikkat edilmiştir. Bunun için metnin anlaşılmasını kolaylaştırması amacıyla nadiren de olsa köşeli parantez içinde eklemeler yapılmıştır.

2. Çeviri Metni

Nükleer Silahların Yasaklanmasına Dair Andlaşma

İşbu Andlaşma’ya taraf devletler,

Birleşmiş Milletler Andlaşması’nın amaç ve ilkelerinin gerçekleştirilmesine katkıda bulunmaya azmederek,

Herhangi bir nükleer silah kullanımının yol açabileceği feci insani sonuçlardan ciddi bir biçimde endişe duyarak ve bunun akabinde nükleer silahların bir daha hiçbir durumda katiyetle kullanılmamasını temin için tek yol olan bu silahların ortadan kaldırılmasına olan ihtiyacı kabul ederek,

Herhangi bir nükleer silahın kazara, hesap veya dizayn hatası dolayısıyla infilak etmesi de dahil olmak üzere nükleer silahların süregelen varlığının taşıdığı risklerin farkında olarak; bu risklerin tüm insanlığın güvenliğini ilgilendirdiğini ve tüm devletlerin her [türlü] nükleer silah kullanımını engelleme sorumluluğunu paylaştığını vurgulayarak,

Nükleer silahların [yol açacağı] feci sonuçların gereğince giderilemeyeceğinin; milli sınırları aşacağının; insanlığın bekası, çevre, sosyo-ekonomik gelişim, küresel ekonomi, şimdiki ve gelecek nesillerin sıhhati ve besin güvenliği bakımından ağır neticeler taşıdığının ve -iyonlaştırıcı radyasyonun da bir sonucu olarak- kadınlar ve kızlar üzerinde orantısız bir etkisinin olduğunun bilincinde olarak

Nükleer silahsızlanmayı [gerektiren] ahlaki emirleri ve hem milli hem müşterek güvenlik çıkarlarına hizmet ederek en iyi düzen için küresel bir kamu yararı olan nükleer silahsız bir dünyaya ulaşma ve [bunu] sürdürmenin aciliyetini ikraren,

Nükleer silahların kullanımı (Hibakusha) ve denenmesinden dolayı mağdur olanların kabul edilemez acısının ve zararının farkında olarak,

Nükleer silah faaliyetlerinin yerel halklar üzerindeki orantısız etkisini kabul ederek,

Tüm devletlerin -Milletlerarası İnsancıl Hukuk ve Milletlerarası İnsan Hakları Hukuku dahil olmak üzere- uygulanacak Milletlerarası Hukuk’a her zaman uyması ihtiyacını tekrar tasdik ederek

Milletlerarası İnsancıl Hukuk’un ilke ve kurallarına -hususen bir silahlı çatışmanın taraflarının savaş yöntem ve araçlarını seçme hakkının sınırsız olmaması ilkesi, ayrım gözetme kuralı, rastgele saldırı yasağı, saldırıda orantılılık ve önlemler hakkındaki kurallar, aşırı yara veya gereksiz acıya sebebiyet verme tabiatında olan silahların kullanılması yasağı ve doğal çevrenin korunmasına dair kurallara- dayanarak,

Nükleer silahların tüm kullanımlarının silahlı çatışmalara tatbiki kâbil olan Milletlerarası Hukuk kurallarına -hususen Milletlerarası İnsancıl Hukuk ilke ve kurallarına- aykırı olacağını dikkate alarak,

Tüm nükleer silah kullanımlarının ayrıyeten insanlık ilkelerine ve kamu vicdanının gereklerine aykırı olacağını tekrar tasdik ederek,

Birleşmiş Milletler Andlaşması ile uyumlu olarak, devletlerin milletlerarası ilişkilerinde herhangi bir devletin toprak bütünlüğü veya siyasi bağımsızlığına karşı ya da Birleşmiş Milletler’in amaçlarıyla bağdaşmayan bir şekilde kuvvet kullanımı veya tehdidinden kaçınmaları gerektiğini; milletlerarası barış ve güvenliğin tesisi ve muhafazasının dünyanın insan ve iktisadi kaynaklarının silahlara asgari [düzeyde] yönlendirilmesi ile geliştirileceğini hatırlayarak,

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 24 Ocak 1946’da kabul ettiği ilk kararını ve nükleer silahların ortadan kaldırılması çağrısında bulunan daha sonraki kararlarını da hatırlayarak,

Nükleer silahsızlanmanın yavaş ilerleyişinden; askeri ve güvenlik ıstılah, doktrin ve politikalarında nükleer silahlara süregelen itimattan; insan kaynaklarının ve iktisadi kaynakların nükleer silahların üretim, tamir ve yenilenmesi programlarına harcanmasından endişe duyarak,

Nükleer silahların geri dönüşü olmayan, denetlenebilir ve şeffaf bir şekilde ortadan kaldırılmasını içeren hukuken bağlayıcı bir yasağın nükleer silahsız bir dünyayı gerçekleştirme ve sürdürmeye yönelik önemli bir katkı teşkil edeceğini kabul ederek ve bu hedefe yönelik hareket etmeye azmetmiş olarak,

Sıkı ve etkili milletlerarası denetim altında genel ve tam [bir] silahsızlanmaya yönelik etkili gelişimi sağlamak amacıyla davranmaya azmetmiş olarak,

Sıkı ve etkili milletlerarası denetim altında tüm açılarıyla nükleer silahsızlanmaya götüren müzakerelere iyi niyetle devam etme ve bir sonuç elde etme sorumluluğunun var olduğunu tekrar tasdik ederek,

Nükleer silahsızlanma ve yayılmasını önleme sisteminin köşe taşı olarak hizmet eden Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Andlaşması’nın tam ve etkili tatbikinin milletlerarası barış ve güvenliğin geliştirilmesinde hayati bir rol oynadığını da tekrar tasdik ederek,

Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Andlaşması’nın ve onun doğrulama sisteminin nükleer silahsızlanma ve yayılmayı önleme sisteminin temel unsuru olarak hayati önemini kabul ederek,

İlgili bölge devletleri arasında serbestçe varılmış düzenlemeler esasınca milletlerarası olarak tanınan nükleer silahsız bölgeler inşasının küresel ve bölgesel barış ve güvenliği güçlendirdiği, nükleer yayılmayı önleme sistemini kuvvetlendirdiği ve nükleer silahsızlanma hedefinin gerçekleştirilmesine katkıda bulunduğu kanaatini tekrar tasdik ederek,

İşbu Andlaşma’daki hiçbir şeyin bir ayrımcılık olmaksızın [Andlaşma’nın] taraf devletlerinin barışçıl amaçlar için nükleer enerji araştırmasını geliştirme, [bu enerjiyi] üretme ve kullanma hakk-ı gayr-i kabil-i tasarrufuna etki edecek şekilde yorumlanamayacağını vurgulayarak,

Hem kadınların hem erkeklerin eşit, tam ve etkili katılımının sürdürülebilir barış ve güvenliğin teşvik ve kazanımı için temel faktör olduğunu kabul ederek ve kadınların nükleer silahsızlanmaya etkili katılımını desteklemeye ve güçlendirmeye azmetmiş olarak,

Tüm açılarıyla silahsızlanma ve barış eğitiminin, nükleer silahların şimdiki ve gelecek nesiller için [taşıdığı] risk ve sonuçları hakkında bilinç uyandırmanın önemini de kabul ederek ve işbu Andlaşma’nın ilke ve kaidelerinin yayılmasına azmetmiş olarak,

Nükleer silahların tümden yok edilmesi çağrısında görüldüğü üzere, kamu vicdanının insanlığın ilkelerini ileriye taşımak konusundaki rolüne vurgu yaparak ve bu amaç uğruna Birleşmiş Milletler, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi, diğer milletlerarası ve bölgesel örgütler, devlet dışı örgütler, dini liderler, milletvekilleri, akademisyenler ve Hibakusha tarafından harcanan çabaları kabul ederek,

Aşağıdakiler üzerinde ittifak etmiştir:

Madde 1

Yasaklar

1. Tüm taraf devletler hiçbir şart altında [şunları] yapmamayı taahhüt eder: