Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının İtiraz Yetkisi

Authorization of Regional Court’s Chief Public Prosecutor’s Office to Raise Objection

Sıddık ÇİNKO

04.08.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunla Ceza Muhakemesi Kanununa eklenen 308/A maddesi ile İstinaf Ceza Dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yetkisi getirildi. Getirilen bu itiraz yetkisinin daha iyi anlaşılması için ceza yargılamasında genel olarak itiraza değinildikten sonra, konuya ilişkin düzenleme ele alındı. Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yetkisi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi esas alınarak düzenlendiğinden her iki itiraz kurumu karşılaştırıldı. Düzenlemenin sonuçlarına ilişkin çıkarımlar belirtildi.

İtiraz, Ceza Muhakemesinde İtiraz, Bölge Adliye Mahkemesi, Cumhuriyet Başsavcılığının İtirazı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtirazı, İstinaf Ceza Dairesi Kararlarına İtiraz, İtiraz Yetkilerinin Karşılaştırılması.

In accordance with the article 308/A added to the Code on Criminal Procedures no. 7035, which was put into effect on 04.08.2017, an authorization has been vested in regional court’s chief public prosecutor’s office to raise objection against the decisions of Chambers of Criminal Appeal with final nature.

In order to comprehend better this right to raise objection, an arrangement on the subject is approached after mentioning objection in general in the criminal trial. The two objection authorizations are compared since the authorization of regional court chief public prosecutor’s office to raise objection is arranged on the basis of the objection authorization of Supreme Court Chief Public Prosecutor. The implications relating to the conclusions of the arrangement are mentioned.

Objection, Objection in Criminal Procedure, Regional Court, Objection of Chief Public Prosecutor’s Office, Objection of Supreme Court Chief Public Prosecutor, Objection to Decisions of Chamber of Criminal Appeal, Comparison of Objection Authorizations.

I. Genel Olarak İtiraz

Ceza muhakemesinde genel anlamda itiraz, CMK’nın 267’nci ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İtiraza ilişkin bu genel düzenleme, olağan kanun yolları başlığı altında yer bulmuştur. Bu itibarla genel olarak itirazı, olağan kanun yollarından biri olarak değerlendirmek gerekmektedir.

Genel olarak itirazın konusu, hâkim kararları ve kanunun gösterdiği kararlardır. Ceza Muhakemesi Kanununda hâkim kararları; arama kararı (CMK m.119), elkoyma kararı (CMK m.127), iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması kararı (CMK m.135), müdafiinin dosyayı inceleme yetkisinin kısıtlanması kararı (CMK m.153) gibi kararlardır. Bu kararlardaki hukuka aykırılıklar, genel olarak itiraz ile ileri sürülebilir.

İtiraza konu kararların bir kısmı ise, belirtildiği üzere, kanunun gösterdiği kararlardır. Ceza Muhakemesi Kanununun itiraza tabi olduğunu belirttiği bu ikinci kısım kararlar ise, adlî yargı içerisindeki mahkemeler bakımından verilen görevsizlik kararı (CMK m.5), Cumhuriyet başsavcılıklarının yetkisizlik kararı (CMK m.18), eski hale getirme isteminin reddi kararı (CMK m.42), disiplin hapsi kararı (CMK m.60), gözlem altına alınma kararı (CMK m.74), tutuklama kararı (CMK m.101), tutuklunun salıverilmesi kararı (CMK m.104), adli kontrol kararı (CMK m.111), el konulan eşyanın iadesinin reddi kararı (CMK m.131), kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (CMK m.173), iddianamenin iadesi kararı (CMK m.174), hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı (CMK m.231) gibi kararlardır.

Genel olarak itirazın süresi, yedi gündür (CMK m.267). İlgililer, itiraz hakkına sahiptir. İtiraz, kararı veren mercie yapılır. Merci, itirazı yerinde bulur ise kararını düzeltir; itirazı yerinde bulmaz ise, itirazı inceleme merciine gönderir.

İtiraz kararları, kararların yerine getirilmesini geriye bırakmaz (CKM m.269). İtiraz kararları, duruşma yapılmaksızın ve mümkün olan en kısa sürede verilir. Merciin itiraz üzerine verdiği karar kesindir (CMK m.271).

II. Bölge Adliye Mahkemeleri Cumhuriyet Başsavcılıklarının İtirazı

04.08.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa eklenen 308/A maddesiyle, bölge adliye mahkemeleri Cumhuriyet başsavcılıklarına itiraz yetkisi getirildi.

Madde metni aynen şu şekildedir:

"Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının itiraz yetkisi

Madde 308/A- (Ek: 20.7.2017 - 7035/23 m.)

Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, re’sen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir, aksi halde itirazı reddeder. İtirazın reddine ilişkin kararlar kesindir."

Maddeyle getirilen, “bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı itirazı”nın hukuki niteliğini, getiriliş amacını, itiraza konu kararların neler olduğunu, itiraz sebeplerini, itiraz süresini, itiraz yetkisini, itiraz üzerine dairece yapılacak işlemleri ele aldıktan sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi ile karşılaştırılmasını yapmak, konunun anlaşılması için önem taşıyacaktır.

Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı itirazına ilişkin düzenleme, olağanüstü kanun yolları kısmında yer almaktadır. Kanun yolları genel olarak ikili bir ayırıma tabi tutulmaktadır: Olağan ve olağanüstü kanun yolları. Olağan kanun yolu ile olağanüstü kanun yolu arasındaki fark, kanun yoluna konu hükmün niteliğindedir. Hüküm kesinleşmemiş ise olağan, buna karşılık hüküm kesinleşmiş ise olağanüstü kanun yolundan söz edilmelidir.1 Başka bir ifadeyle, olağan kanun yolları kesinleşmiş kararlara karşı gidilen yollar olup, temyiz, istinaf ve itirazdan; olağanüstü kanun yolları ise, kesinleşmemiş kararlara karşı gidilen yollar olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı (olağanüstü itirazı), yazılı emir ve yargılamanın yenilenmesinden oluşmaktadır.2 Olağan kanun yolu kuralı, olağanüstü kanun yolu ise istisnayı ifade eder.3

Bölge adliye mahkemesi ceza dairesi kararlarına itiraz ile aynı yerde düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı, doktrinde olağan kanun yolu olarak nitelendirilmiş, gerekçe olarak da, itirazda sürenin öngörülmesi ve bu sürenin bitimine kadar ilamın işleme alınmaması gösterilmiştir.4 Bu görüşten hareketle, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının ceza dairesi kararlarına itirazının da, olağan kanun yolu niteliğinde olduğu ileri sürülebilir. Çünkü bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı itirazında da süre öngörülmüştür. Doktrinde başka bir görüş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı için olağanüstü kanun yolu ifadesini kullanmıştır5 . Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının ve bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı itirazının olağanüstü kanun yolu olduğu görüşü de ileri sürülmüştür.6

Kanımızca, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı itirazı olağanüstü kanun yolu niteliğindedir. Şöyle ki; madde metninde itiraza konu kararların ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlar olduğu belirtilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazını düzenleyen maddede ceza dairesi kararının kesin olmasından söz edilmemektedir. Ayrıca, 308/A maddesinin gerekçesinde, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi 5271 sayılı Kanunun 308’inci maddesinde düzenlendiği, ancak bölge adliye mahkemesi ceza dairelerince verilen kararlara karşı benzer bir olağanüstü kanun yolu açılmamış olduğu" belirtilmiştir. Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazının olağan kanun yolu olduğu ileri sürülse bile, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı itirazının olağan kanun yolu olduğunu ileri sürmek mümkün görünmemektedir.