Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Rekabet Hukuku’nda Yatay Anlaşmalara Madde 81 Kapsamında Uygulanacak Yeni Komisyon Duyurusu

Selin ÖZOĞUZ

Duyuru’nun Amacı

Herhangi bir anlaşmanın veya uyumlu eylemin “yatay” olarak kabul edilebilmesi için farkli iki teşebbüsün veya teşebbüs birliğinin aynı seviyede faaliyet gösteriyor olması gerekir. Yatay eksende aynı veya eş faaliyet gösteren teşebbüsler ise çoğu zaman rekabet eder durumdadırlar, rekabet eden bu teşebbüsler arası bu tipteki anlaşmalar satın alma, üretim veya pazarlama alanına olabileceği gibi Araştırma ve geliştirme (Ar&Ge) alanında da olabilir.

Rekabet hukukunun ve Komisyon’un yatay anlaşmalara karşı olan negatif tutumunun nedeni bu anlaşmaların genellikle rekabeti kısıtlayıcı veya bozucu etki taşıyor olmasıdır. Yatay anlaşma sonucu taraf teşebbüslerin fiyat veya alım-satım koşullarını saptaması, söz konusu mal veya hizmetin sunulduğu pazarı bölüşümesi ya da anlaşma sayesinde pazardaki güçlerini arttırarak pazarda bu gücü kötüye kullanmaları rekabeti kısıtlayıcı faaliyetlere en açık örenekleri teşkil eder. Buna göre, bilindiği üzere belirli bir mal ve hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma, kısıtlama amacını taşıyan ya da bu etkiyi doğuran anlaşma ve uyumlu eylemler rekabeti kısıtlayıcı olarak addedilip yasaklanmıştır.

Öte yandan yatay anlaşmalar her zaman ilgili ürün pazarında negatif bir etki yaratmayabilir, bilakis pozitif ekonomik etkiler yaratan yatay anlaşmalar da söz konusudur. Teşebbüsler, küreselleşmenin önayak olduğu hızla değişen rekabet koşullarına, gelişen teknolojiye uyum sağlamak ve pazarda ayakta kalabilmek için bu tip anlaşmalara gitmek zorunda kalmaktadırlar. Yatay anlaşmalar bu anlamda riskin paylaşılması, maliyetin azaltılması, know-how birleştirilmesi ve yeniliklerin bir an önce hayata geçirilmesi anlamını taşımaktadır. Özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) için değişen pazar şartlarına uyum sağlamak adına söz konusu anlaşmalar büyük anlam taşımaktadır. Ancak Komisyon yatay analşmaların doğuracağı ekonomik çıkarları da göz ardı etmeksizin etkin rekabet koşullarını sağlamak durumundadır. Madde 81 hukuksal yapısı itibariyle rekabeti engelleyici faktörleri belirlerken pozitif ekonomik etkileri de hesaba katmaktadır.