Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yeni Yargıtay İçtihatlarına Göre 
Ayıplı Mal Davasında İspat

Mehmet Akif TUTUMLU

Giriş

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un yürürlüğe girmesinden bu yana dört yıla yakın bir süre geçmiş bulunmaktadır. Bu sürede, diğer konularda olduğu gibi, tüketici hukukunun merkezi konularından olan ayıplı malla ilgili içtihatlarda da istikrar kazanan bazı yorumlama ve uygulama tarzları bulunmaktadır. Bu makalede amaçladığımız husus, ayıplı mal davasında ihbar ve ispata ilişkin içtihadi gelişmeleri yansıtmaya çalışmaktır.

I. Ayıplı Mal

Ayıplı mal; tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan mal şeklinde tanımlanmıştır (TKHK m.8/1).

6502 sayılı TKHK m.8/2 hükmüne göre şu hususlar ayıplı mal kategorisine girmektedir:

- Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan,

- Satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan;

- Muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan,

- Tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar.

- Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi,

- Montajın satıcıya ait olduğu hallerde bu işlemin hatalı yapılması,

- Montajın tüketiciye ait olduğu hallerde, montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik nedeniyle montajın hatalı yapılmış olması da ayıplı mal kategorisinde kabul edilmiştir.