Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa Birliğinde Devlet Tekelleri ve İnhisari Haklara Karşı İzlenen Liberalizasyon Politikasının Hukuki Çerçevesi (I)

Tunay KÖKSAL

Avrupa Komisyonu, geleneksel olarak tekele konu olan telekomünikasyon, enerji, posta hizmetleri ve ulaştırma gibi belirli sektörleri rekabete açma ve liberalleştirme politikasını sürdürmektedir. Bu sektörler, bir bütün olarak Avrupa ekonomisinde, bireysel tüketiciler, rekabetçilik, büyüme ve iş yaratma bakımından esas olduğu için, bu sektörlerin rekabete açılmasından kaynaklanan etkililiğin sağladığı kazançlar, genel olarak Avrupa vatandaşları için olumlu sonuçlar yaratacaktır. Aksi takdirde, bu esas sektörler saf olarak milli ve tekelci temellere dayanarak örgütlenmeye devam ettiği sürece AB, gerçek anlamda bir iç pazara sahip olamayacaktır. Bu nedenle genel ekonomik çıkara hizmet eden bu temel sektörler, Komisyonun liberalizasyon politikasının odak noktasında yer almaktadır.

Bu sektörlerin toplum için önemi ve bu sektörlerin spesifik karakterleri (örneğin bunların şebeke biçimindeki yapıları) nedeniyle, geçmişte, üye devletler, bütün vatandaşlara belirli şartlarla ve karşılanabilir makul fiyatlarla genel bir hizmeti sunmak gibi genel ekonomik çıkara yönelik hizmetlerin işletilmesi karşılığında, bu hizmetleri yürüten kamusal veya özel işletmelere tekelci (inhisari) ve özel (imtiyazcı) haklar tanımış ve bu sektörlerde diğer rekabet kısıtlamalarına da izin vermişlerdir.

Komisyon, bu genel ekonomik çıkarlara hizmet amacını meşru kabul etmiş olmakla birlikte, özellikle teknolojik gelişmeler, tüketicilerin yeni ihtiyaçları ve Avrupa entegrasyonu düşünüldüğünde, bu hizmetleri üretmek için kullanılan geleneksel araçların daima haklı olmadığını da dikkate almaktadır. Bu tespit gelecek yıllarda bir büyüme, yeni hizmetler ve yeni iş imkanları demek olan enformasyon sektörü açısından özellikle doğrudur. İşte bu yeni gerçeklerin ışığında, kamuya, ihtiyacı olan kaliteli servisleri sağlayan araçların kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi gerekmektedir. Komisyon, çoğu sektörde rekabete açılmanın, hizmet kalitesini artırabileceğini, yenileşmeye imkan verebileceğini, iş imkanları yaratabileceğini ve tüketici fiyatlarını düşürmede yardımcı olabileceğini düşünmektedir. Komisyon, rekabet politikasının gelişmesinin, kamu hizmetleri ile tamamıyla uyuşabilir olduğunu düşünmektedir. Ayrıca, bir sektörün liberalizasyonu bu sektörde çalışan kamu teşebbüslerinin özelleştirilmesinden farklıdır.