Rekabet Kurumu Perspektifinden Türk Telekomünikasyon Sektörü
Tamer MÜFTÜOĞLU
Türkiye’nin 19’uncu Yüzyılda yakalayamadığı sanayileşme dönüşümünü bilgi teknolojileri uygulamaları açısından gerçekleştireceği hamlelerle telafi etmesi, belki de çağı yakalamak açısından ülkemizin görünür gelecekteki yegane şansı olarak gözükmektedir. Bu alanda yeterince hızlı ilerleme kaydedebilmek için, artık yönümüzü uzun vadeli kazanımlara çevirecek, günlük yaşamda ise radikal olarak nitelendirilebilecek kararlar alıp bunları uygulayabilme yeteneğine sahip olmak gerekmektedir.
Çünkü, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimde yaşanan eşitsizlik (“sayısal uçurum”), ABD’den Avrupa’ya kadar pek çok gelişmiş ülkede günümüz dünyasının önemli sorunlarından birisi sayılmaktadır. Çeşitli nedenlerle toplumun bir kesimi bilgi ve iletişim teknolojileri ile yeni ağlara, yeni hizmetlere, yeni imkanlara erişebilirken, geri kalan önemli bir bölümü bu imkanların dışında kalabilmektedir.
Bunun sebebi bankacılık, uluslararası finans, turizm, medya, mal alım satımı ve özellikle ihracat amaçlı üretim gibi çok sayıda ticari faaliyetin gün geçtikte daha fazla bilginin elektronik ortamda değişimine dayalı olmaya başlamasıdır.