Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

1400/2002 Sayılı Tüzük Kapsamında Motorlu Taşıtlar Sektöründe Mevcut Uygulamalara İlişkin Bazı Hususlar

Gözde COŞKUN

Motorlu araç ve yedek parça üreticileri, ürettikleri ürünlerin dağıtımı işini çoğu zaman oluşturdukları bir dağıtım ağı vasıtasıyla yapmaktadırlar. Bu dağıtıcılar genel olarak "bayi" olarak tanımlanmaktadırlar. Bundan başka, motorlu araç üreticileri ve bunun dışındaki teşebbüsler de yetkili tamircilerden oluşan şebekeleri kullanabilmektedirler. Bu şekilde oluşturulan dağıtım ve tamir şebekeleri, üreticiler ile bağımsız dağıtıcı ve tamirciler arasında akdedilen birçok anlaşmayı da beraberinde getirmektedir. Bu tür anlaşmalar rekabet hukuku bakımından değerlendirildiğinde, üretici ile dağıtıcı veya tamirci arasında yani ekonominin farklı seviyelerinde faaliyet gösteren teşebbüsler arasında vuku bulması nedeniyle, dikey anlaşmalar kategorisinde yer almaktadırlar.

4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüslerarası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır. Dikey anlaşmalar da içerdikleri dikey seviyede kısıtlamalar ve sağlayıcı veya bayiye yönelik olarak getirilen sınırlamaları içerdiği ölçüde 4. maddenin kapsamına girecektir. Aynı Kanun’un 5. maddesi ise, belli şartların gerçekleşmesi halinde belirli konulardaki anlaşma türlerine bir grup olarak muafiyet tanınabilmesi imkanı tanımıştır. Bu şartlar genel olarak, malların üretim veya dağıtımı ile hizmetlerin sunulmasında yeni gelişme ve iyileşmelerin ya da ekonomik veya teknik gelişmenin sağlanması ve tüketicinin bunlardan yarar sağlaması şeklindedir. Bu bağlamda, herhangi bir dikey anlaşmanın, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesine aykırılık arzetmesi halinde dahi, yukarıda anılan hal ve koşulları ihtiva etmesi durumunda Türk Rekabet Kurulu tarafından çıkarılan grup muafiyeti tebliğlerinde yer alan kurallara binaen geçerliliğini koruyabilecektir.

Bir dikey anlaşmanın rekabeti kısıtlayıp kısıtlamadığı ve eğer kısıtlıyorsa bu etkilerin başka yararlar ile dengelenip dengelenemeyeceği meselesi ilgili pazarın yapısına bağlıdır. Böyle bir durumda kural, incelemenin bireysel olarak bir başka deyişle her bir anlaşma için ayrı ayrı yapılması ise de, Kurul bazı anlaşma kategorileri için grup olarak muafiyet tanıyabilmektedir. Bu düzenlemelere "grup muafiyeti tebliğleri" denilmektedir. Örneğin Rekabet Kurulu tarafından yürürlüğe konulan 2002/2 Sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği bu nevidendir. Kural olarak bu Tebliğ tüm sektörlerde yapılan dikey anlaşmaları kapsamakla birlikte, Kurul’un spesifik olarak sadece bazı sektörlere yönelik hazırladığı düzenlemelerin mevcut olması halinde 2002/2 Sayılı Tebliğ uygulanmamaktadır. İşte 1998/3 sayılı Motorlu Taşıtlar Dağıtımve Servis Anlaşmalarına İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği de bu neviden olup spesifik olarak otomotiv sektöründe yapılan dikey anlaşmalara uygulanmaktadır.