Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ticari Açıdan Kullanılmaya Elverişli Resim Üzerindeki Hakkın İzinsiz ve Reklam Amaçlı Kullanımı

Unauthorised Use of the Right to One’s Own Commercially Usable Image for Advertising Purposes

Cüneyt BELLİCAN

Kişilik hakkı çeşitli unsurlardan oluşur. Bu unsurlardan bazıları, ticari açıdan kullanılmaya dolayısıyla reklam amaçlı kullanıma elverişli unsurlardır. Ticari açıdan kullanılmaya elverişli kişilik unsurlarından biri de resim üzerindeki haktır. Resim üzerindeki hakkın reklam amaçlı kullanımı izni gerektirir. Bu doğrultuda, resim üzerindeki hak, lisans sözleşmesine konu olabilir. İzin dışında başka hukuka uygunluk sebepleri de bulunmuyorsa, kişinin maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinde bulunması mümkündür. Ayrıca, gerçek olmayan vekaletsiz işgörme hükmü çerçevesinde de talepte bulunulabilir.

Kişilik Hakkı, Resim Üzerindeki Hak, Haksız Fiil, İzin, Lisans Sözleşmesi, Maddi Tazminat, Manevi Tazminat, Gerçek Olmayan Vekaletsiz İş Görme.

The right of personality is consisted of various elements. Some elements of this right can be used for advertising purposes. The right to one’s own picture (image) is suitable for commercial use providing that the owner of the image agrees to such use under a license agreement. Use of the image without any legal justification leads to violation of the right to one’s own image. The injured party may claim compensation for pecuniary and non-pecuniary damages. The provision of the Code of Obligations relating to false agency without authorisation may also be applied.

The Right of Personality, The Right to One’s Own Picture, Unlawful Act, Permission, Consent, License Agreement, Pecuniary Damages, Non-Pecuniary Damages, False Agency Without Authorisation.

I. Kişilik Hakkı ve Resim Üzerindeki Hak Bakımından Değerlendirme

Kişilik hakkı ve kişilik hakkının korunması denilince, özel hukuk bağlamında, ilk olarak dikkat çeken, genel nitelik taşıyan ve çerçeve hüküm olarak değerlendirilebilecek (MK md.23 ve MK md.24) hükümlerdir. Kişilik hakkının hangi unsurlardan oluştuğu konusunda bu hükümlerde bir sayım metodu benimsenmemiştir. Zira, kişilik hakkının kapsamına giren değerler/unsurlar konusunda sınırlayıcı bir sayım metodu benimsemek, isabetli olmazdı. Bu bakımdan genel nitelikli hükümlere yer verilmiş olması, kişi varlığı açısından zamanın ihtiyaçlarına göre yeni unsurların dikkate alınması imkanı sağlamaktadır1.
Resim üzerindeki hak, MK md.24 kapsamında korunan kişisel varlıklardan olmakla birlikte, FSEK md.86’da özel olarak düzenlenmiştir. FSEK md. 86 f.1 uyarınca, “ Eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüşse 19'uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe, teşhir veya diğer suretlerle umuma arzedilemez”. Resim üzerindeki hakkın ihlalinden söz edebilmek için, kişinin özel hayatın gizliliğinin veya şeref ve haysiyetinin ihlal edilmesi gerekliliği bulunmamaktadır. Öğretide belirtildiği üzere, resmin ticari, politik veya reklam amacı ile istismar edici şekilde çoğaltılması da kişilik hakkına aykırılık oluşturur2 . Kişinin resminin izni dışında kullanılması aşağılayıcı veya küçük düşürücü olmasa dahi, hak ihlali vardır3 .

Resim kavramına, kişinin fotoğrafı kadar, filme alınmış görüntüsü, karikatürleri de girer4 . Fotoğrafın aynen kullanılması kadar, çeşitli uygulamalarla (örneğin photoshop gibi) değiştirilerek kullanılması da koruma kapsamındadır. Bu bağlamda, resmin, kişinin gerçekteki (fiziksel) görünümüyle birebir aynı olması, aynen yansıması olması zorunluluğu bulunmamaktadır. Burada önemli olan, tanınabilirliktir5 . Kişinin tanınabilir olduğu her türlü (görsel) tasvirler, hükmün uygulanması sonucunu doğuracaktır6 . Kişinin yüzdeki duyu organlarını içermeyen silüeti, kişinin bulunduğu sosyal çevrede tanınabilmesi imkanı veriyorsa, bu durum da resim üzerindeki hak kavramında değerlendirmeye tabi tutulacaktır7 . Kişinin resmi üzerindeki hakkı salt yüzüyle sınırlı olmayıp, diğer uzuvlarını da kapsar.

II. Kişilik Hakkını Oluşturan Kimi Değerlerin Ticari Açıdan Kullanılmaya Elverişli Olması

Kişilik hakkını oluşturan bütün unsurlar sadece manevi yönü olan unsurlar değildir. Bazı unsurların manevi yönünün yanı sıra maddi yönü de vardır. Başka bir deyişle, kişilik hakkını oluşturan bazı unsurlar ekonomik bir değer arz ettiklerinden ticari açıdan kullanılmaya elverişlidir8 .

Ticari açıdan kullanılmaya elverişli kişilik unsurları arasında, kişinin ismi, resmi ve sesi öne çıkar. Ünlü kişinin ününden yararlanmak düşüncesi, kişinin kişiliğini oluşturan bu unsurlarının ticari amaçla ve bu bağlamda reklam amacıyla kullanılmasını beraberinde getirmiştir.

Kişinin, kimi kişilik unsurlarının ticari açıdan kullanımına izin vermesi ve bu amaçla kullanılması, kişilik hakkını oluşturan bu unsurların lisans sözleşmesine konu olabilen (lisanslanabilir) unsurlar olarak değerlendirilmesine de yol açmıştır9 .

III. İzinsiz Kullanımın Türleri

Televizyon, internet siteleri gibi mecralarda kişinin ekonomik değer arz eden kişilik değerlerinin izinsiz kullanılması durumuyla karşılaşılabilir. Elbette izinsiz kullanımın gerçekleşeceği mecra türleri bunlarla da sınırlı değildir. Reklam faaliyetinin yapılabileceği her mecrada bu tür bir izinsiz kullanım vuku bulabilir.

Reklam faaliyetinde bulunulurken, ilgili kişiden hiç izin alınmamış olabilir. Bununla birlikte, kişinin, kişilik değerlerinin kullanımına yönelik olarak verdiği iznin kapsamı dışında bir kullanım gerçekleşmiş olabilir. Bir başka olasılık da, verilmiş iznin geri alınması durumudur. Tüm bu olasılıklarda; hiç iznin alınmamış olması, verilmiş iznin geri alınması ve iznin kapsamının aşılmış olması durumlarında, ilgili kişinin kişilik hakkına tecavüzden söz edilmek gerekir.

Kişinin belli bir süreyle kullanımına izin verdiği resminin ve isminin, süre tamamlandıktan sonra kullanılmaya devam edilmiş olmasında veya kişinin belirlediği resimden başka resminin kullanılmasında veya belli bir ürün veya hizmetle ilgili olarak verdiği iznin, başka ürün ve hizmetleri de kapsayacak şekilde kullanımı durumlarında, izin verilen mecra (radyo televizyon) dışında kullanımında, izin verilen coğrafi sınır dışında kullanımlarda, hep kişilik hakkının ihlal edildiği sonucuna varmak gerekecektir.