Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa Topluluğu Rekabet Hukuku ve Medya Sektörü

M. Fevzi TOKSOY

Medya sektörü, teknolojik gelişmelerle birlikte büyük bir değişim süreci yaşamakta. Bu süreç içerisinde, özellikle televizyon yayıncılarının bilgisayar ve telekomünikasyon alanındaki gelişmeleri kendi alanlarına entegre etmeye başlamalarıyla, neredeyse her gün yepyeni ürün ve hizmetler ortaya çıkmakta. Bu gelişmeler ise, medya sektörü içinde bir alt-sektör olarak değerlendirilen görsel-işitsel (audiovisuel) sektörü, yarattığı ticari potansiyel ile bir anda ön plana çıkarmıştır. Uydu teknolojilerinin de devreye girmesiyle, yakın zamanda internet ve televizyonun birlikte kullanıldığı ortamlar aracılığıyla daha büyük bir ticari potansiyelin doğacağı da şüphesizdir1.

Bu potansiyel, televizyon yayıncılığı (özellikle ücretli televizyon yayıncılığı) alanında teşebbüslerin, güçbirliği ve ittifak arayışlarına yönelmeleri şeklinde kendini hissettirmekte. Görsel-işitsel sektördeki yatay ve dikey oluşumların rekabet hukuku açısından sağlıklı bir biçimde değerlendirilebilmesi için, bu stratejik ortak girişimlerin incelenmesi gerekmektedir. Nitekim, henüz az sayıdaki örnek vakalara ilişkin Komisyon’un yapmış olduğu tespitler de, sektörün gelecekteki yapılanmasına ilişkin ipuçları barındırmaktadır. Ancak, görsel-işitsel sektördeki teknolojik ilerlemeler sonucunda hem yeniden tanımlanması gereken birçok ilgili ürün pazarları ortaya çıkmış, hem de bu tanımlarla uyum içerisinde olması gereken yeni bir coğrafi pazar kavramı doğmuştur. Nitekim, yüksek teknoloji içeren ve telekomünikasyon unsurlarının devreye girdiği bu tip oluşumların değerlendirilmesinde klasik coğrafi pazar yaklaşımları bazen yeterli olamamaktadır. Bu durumda, öncelikle sektördeki ürün ve hizmet pazarları ve coğrafi pazarların tanımlanması gerekmektedir.

1. Pazar Yapılanması

Görsel-işitsel sektördeki pazar tanımı, televizyon yayıncılığındaki ilerlemelere paralel olarak şekillenmektedir. Özellikle paralı kanalların devreye girmesiyle, sektörde ilk bakışta aynı kapsamda değerlendirilmesi gerektiği kabul edilen pazarların ayrıştırılması ihtiyacı doğmuştur. Ürün pazarlarının ayrıştırılmasında ise başlangıçta klasik pazar tespit yöntemlerinden yola çıkılmıştır.