Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi

Recognition and Enforcement of Foreign Arbitral Awards

Yasemin TAŞDEMİR

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun’un 60 ile 63. maddeleri arasında kural altına alınmış milli düzenleme ile Türkiye’nin 25 Eylül 1991 tarihinde 3713 sayılı Kanun ile onayladığı Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi’nde yer alan düzenleme, hukukumuzdaki yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi ile ilgili mevzuatı oluşturmaktadır. Yabancı hakem kararının tanıma ve tenfizinde iki düzenlemeden herhangi birine başvurulabilir. Birinin diğerine göre önceliği bulunmamaktadır. Bu sebeple çalışmamızda her iki düzenlemeye göre yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizinin gerçekleştirilme usulü anlatılacak olup; iki düzenleme arasında var olan farklılıklara da yeri geldikçe değinilecektir.

Yabancı Hakem Kararı, Tanıma, Tenfiz, New York Sözleşmesi, Tanıma ve Tenfiz Usulü.

International Private and Procedural Law no. 5718 articles between 60-63 and the Convention On The Recognition and Enforcement Of Foreign Arbitral Awards Done at New York, on 10th June 1958 which is legitimised by Law no. 3713 on 25th September 1991 constitute the legislations regarding the recognition and enforcement of foreign arbitral awards. During the recognition and enforcement of foreign arbitral awards, either of the regulations apply. Neither of them has the priortiy of appliance. Thus in this study, the procedure of recognition and enforcement of foreign arbitral awards and the distinction between these regulations will be examined.

Foreign Arbitral Awards, Recognition, Enforcement, New York Convention, Procedure of Recognation and Enforcement.

GİRİŞ

Hakem kararının verilmesi ile taraflar arasındaki uyuşmazlık çözüme bağlanmaktadır; ancak bu karar ile tarafların tahkim yoluna başvurmakla hedefledikleri nihai amaç tam olarak gerçekleşmiş olmaz, bunun için verilen kararın uygulanması da gerekmektedir. Hakem kararının uygulanması, tarafların hakem kararını rızaen yerine getirmeleri ile gerçekleşebilir. Ancak uyuşmazlığın taraflarından birinin hakem kararını yerine getirmemesi de mümkün olduğu için bu durumda cebri icra yoluna başvurulur. Bu noktada hakem kararının yerli mi yabancı mı olduğu önem arz etmektedir; zira hakem kararının yerli veya yabancı olmasına göre, kararın icrası için farklı yollara başvurulmaktadır1 . Milli hakem kararlarının icrası Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’na2 göre gerçekleşmektedir. Şayet hakem kararı Milletlerarası Tahkim Kanunu (MTK)’na3 göre verilmiş ise icrası da söz konusu Kanuna göre olacaktır. Çalışma konumuzun yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi olmasından dolayı milli hakem kararlarının icrası inceleme alanımız dışında kalmaktadır.

Tanıma ve tenfiz müesseseleri genel olarak birbirinden ayrı değerlendirilemeyecek bir bütünlük sergilemektedir. Ancak doktrinde tanıma, tenfizden ayrı bir müessese olarak kabul edilmektedir. Bir hükmün kesin hüküm etkisi göstermesi tanımaya konu olur iken, icra kabiliyeti tenfiz kavramına varlık kazandırır. Tanıma yabancı hükümlerin kesin hüküm kuvvetinin, icra kabiliyetinden bağımsız olarak ele alınmasıdır. Tenfiz ise yabancı hükmün, kesin hüküm kuvveti ile birlikte icra kabiliyetinin de yabancı ülkelerde uygulanması anlamına gelmektedir4 .

Çalışma konumuz olan yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi ile ilgili olarak iki düzenleme mevcuttur. Bunlardan ilki 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun’un5 (MÖHUK) 60 ile 63. maddeleri arasında kural altına alınmış milli düzenlemedir. Diğeri ise Türkiye’nin 25 Eylül 1991 tarihinde 3713 sayılı Kanun ile onayladığı Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi’nde6 yer alan düzenlemedir7 . 5718 sayılı MÖHUK’un 1. maddesinde Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası sözleşmeler saklı tutulduğu için New York Sözleşmesi kapsamında kalan tahkim kararlarının tenfizinde Sözleşme hükümleri devreye girecektir. Ancak Sözleşme’nin 7. Maddesinde, Sözleşme’nin tenfiz talep edilen devletin kanunlarının tatbik edilmesinin önüne geçmeyeceği kuralı kabul edildiği için talepte bulunan tarafın talebine bağlı olarak8 ya Sözleşme hükümleri ya da MÖHUK hükümleri devreye girecektir. Birinin diğeri karşısında önceliği bulunmamaktadır. Ancak şüphesiz Sözleşme kapsamına girmeyen uyuşmazlıklar açısından MÖHUK hükümleri tatbik edilecektir9 .