Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Vücut Kameraları - Polis İcra Hizmetlerinin Anayasaya Uygun Bir Şekilde Kullanılmasının Ön Koşulları

Leonhard PLEUGER,Zehra BAŞER DOĞAN

Bugünlerde siyasetin, resmi dairelerim ve anayasacıların odak noktası, içinde büyük bir tekniği barındıran küçük bir cihazdır. Söz konusu cihaz vücut kamerası şeklinde adlandırılan bir alettir ve bu alet güncel olarak Federal Cumhuriyet’in birçok Federe Devleti’nde polis icra hizmetleri kapsamında düzenli olarak veya deneme amaçlı kullanılmaktadır. Aslen Anglo-Amerikan bölgeden tanınan bu alet1 genelde memurun omzunda taşınan ve kısmen ön tarafında bir ekranı bulunan yüksek çözünürlüklü bir faaliyet kamerasıdır. Bu kamera sadece kullanım esnasında görüntü - ve kısmen de faaliyete göre ses kaydı yapabilmektedir. Kaydetme işlemi süreklidir, ancak sadece memurun mekanik bir tepisi üzerine - bazen geriye dönük olarak son dakika da dahil olmak üzere - malzemenin kaydına başlar2.

Bu çalışma ile Federal Cumhuriyet’teki birbirine benzeyen pilot projelere ilişkin düzenlemelere3 dayanarak, vücut kameralarının kullanılmasında hangi anayasal koşulların dikkate alınması gerektiği konusu ele alınacaktır.

Öncelikle salt izleme amacıyla kamera kullanılmasının bir devrim olmadığını tespit etmek gerekmektedir. Sabit kamera ile izleme4 konusunda tecrübeler bulunduğu gibi zaten yıllardır kamusal toplantılar5 veya örneğin futbol maçları çerçevesinde izleme amacıyla mobil kameralar kullanılmaktadır. Ancak yenilik oluşturan husus, çok sayıda memura vücut kamerası takılarak memurların - elbette yürürlükteki hukuk kurallarına göre - kendi takdirleri çerçevesinde cihazları ne zaman kullanacaklarına karar vermeleri suretiyle kamera ile izleme konusundaki uygulama alanının ciddi derecede genişletilmiş6 olması gerçeğidir. II. başlık altında inceleneceği üzere bu genişlemeye muadil bir biçimde konunun anayasa hukuku bakımından hassasiyeti de artmıştır.