Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İdari İşlemlerin İcrailiği (II)

Hasan DURSUN

Bu çalışmanın ilk bölümünde “icrailik” kavramı ve onun diğer kavramlardan farkı ortaya konulmuş ve icrai olmayan idari işlemlerden hazırlık işlemleri üzerinde durulmuştur. Bu bölümde ise icrai olmayan idari işlemlerin diğer türleri üzerinde durulacak ve idari işlemlerin icrailiğinden ne gibi hukuki sonuçlar doğacağı üzerinde durulacaktır.

İdari İşlemlerin İcrailiği , İdari İşlemlerin Re’sen İcrası, İcrai Olmayan İdari İşlem.

I. TEYİT EDİCİ İŞLEMLER

İdari işlemden sonra gelen, onu teyit eden, halkın bilgisine sunan, varlığını saptayan, yorumlayan, tekrar hatırlatan işlemler icrai nitelik taşımazlar. Çünkü bu tür işlemler mevcut idari işleme herhangi bir unsur eklemezler, dolayısıyla, ortada, mevcut idari işlemden farklı yeni bir işlem olmadığından bu işlemlere karşı iptal davası açılamaz. Bu tür işlemlere genel olarak onaylatıcı işlemler, sonraki önlemler veya icrai karardan sonraki işlemler de denilir.1

Bir işlemin diğer işlemin teyit edici işlemi olup olmadığı, o işlem ile diğer işlemin konu ve sebep unsurlarında ayniyet bulunup bulunmadığıyla belirlenir. Her şeyden önce onaylatıcı işlemin konusu ile ilk işlemin konusunun aynı olması gerekir. Örneğin daha önce geçici statüde atanan bir kimsenin daha sonra asaleten atanması durumunda konu unsurunda ayniyet yoktur. Yine belirli bir süre için verilen ruhsat işlemin yenilenmesine dair işlem de konu unsurunda aynılık bulunmaması nedeniyle teyit edici nitelikte değildir.2

Bir işlemin teyit edici olduğunu saptarken iki işlem arasında konu ayniyetinin bulunması yetmez; bunun yanında, işlemler arasında sebep ayniyetinin de bulunması gerekir. Daha açık bir deyişle, ilk işlemin sebep unsurunu oluşturan fiili ve hukuki olaylar ve durumlar zaman içinde değişmiş ise aynı sebeplere dayanan ikinci işleme teyit edici nitelikte denilemez.3