Yeni Türk Ticaret Kanununda Ticaret Unvanına ve İşletme Adına Aykırılıklar İçin Öngörülen Cezalar

Soner ALTAŞ

I. GİRİŞ

Bilindiği üzere, ticaret unvanı¹, taciri tanıtmaya ve onu diğer tacirlerden ayırt etmeye yarayan ve sadece tacirler tarafından kullanılabilen addır. Bu yönüyle, ticaret unvanını “tacirin, ticari işletmesine ilişkin işlemleri yaparken kullandığı isim” olarak da tanımlayabiliriz². Tacir olmayan kişilerin ticaret unvanı kullanmaları ise mümkün değildir. Halihazırda yürürlükte bulunan 6762 sayılı (eski) Türk Ticaret Kanunu (ETTK)’nunda olduğu üzere, 6102 sayılı (yeni) Türk Ticaret Kanunu (YTTK)’ya göre de, tacirler, bir ticaret unvanı seçmekle, ticarî işletmelerine ilişkin işlemleri ticaret unvanıyla yapmakla ve işletmeleriyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamakla yükümlüdürler (YTTK, m. 18/f. 1, m. 39/f. 1). Bu haliyle, halihazırda yürürlükte olan ETTK’nın ticaret unvanına ilişkin düzenlemelerin YTTK’da tekrar edildiği ve bu konuda dikkate değer bir değişikliğe gidilmediğini söyleyebiliriz.

Dolayısıyla, önceki çalışmalarımızda ele alınan ticaret sicili müdürlüğü personeline³ ve ticaret siciline tescil zorunluluğuna⁴ ilişkin cezaî sorumluluk hallerinin devamı mahiyetinde olmak üzere, bu çalışmamızda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu⁵’nda öngörülen ticaret unvanına ve işletme adına ilişkin cezaî sorumluluk halleri ele alınacaktır.

II. YTTK’YA GÖRE TİCARET UNVANINA İLİŞKİN CEZAİ SORUMLULUK HALLERİ

Tacirler tarafından kullanılması zorunlu olan ticaret unvanının şeklî unsurlarına ilişkin düzenlemelere, YTTK’nın 41 ilâ 48’inci maddelerinde yer verilmektedir. YTTK’nın 51’inci maddesinin ikinci fıkrasında ise, “39 ilâ 46 ve 48’inci madde hükümlerini ihlâl edenler ve 49’uncu maddeye aykırı olarak ticaret unvanını devredenlerle devralan ve kullanan kimseler, 38’inci maddenin birinci fıkrasına göre cezalandırılırlar.” denilmektedir.