Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kira Sözleşmesine Aykırılık Sebebiyle Açılacak Tahliye Davaları

Seçil ÇİÇEK

Kiracının kira akdine aykırı davranışı Borçlar Kanunu’nun 256. maddesinde iki ayrı biçim ve nitelikte düzenlenmiş ve bu aykırı davranış; akde uymamak ile kiralananı açıkça kötü kullanmak şeklinde iki ayrı şekilde betimlenmiş ve tarif olunmuştur. Kanunda yazılı olan Akde Aykırılık Sebebiyle Tahliye konusu incelenerek, akde aykırı davranışın bu iki şekline ilişkin özellikleri ayrı ayrı açıklanarak, dava hakkı ve husumet, dava süresi, akde aykırılık iddiası ve zımni muvafakat savunması anlatılmaya çalışılacaktır.

Kira Sözleşmesi, Kiracı, Akde Aykırılık, Tahliye, İhtarname, Dava Hakkı ve Husumet, Dava Süresi, Zımni Muvafakat.

I. GİRİŞ

Borçlar Kanununda düzenlendiği halde; 6570 sayılı Kanunun uygulandığı yerler ve mecurlarda da tahliye sebebi olarak kabul edilen durumlardan biri de; kiracının kira akdine aykırı davranışlarıdır. İşte Borçlar Kanununun 256’ncı maddesinde: “Kiracı, kiralananı kullanırken tam bir ihtimam dairesinde hareket ve apartman icarında bina dahilinde oturanlara karşı icap eden vazifeleri ifa ile mükelleftir. Kiracı vuku bulan ihtara rağmen bu mükellefiyete daimi surette muhalefet eder, yahut açıktan açığa fena kullanarak kiralanana daimi bir zarar iras eylerse, kiralayan tazminat ile birlikte kira akdinin hemen feshini talep edebilir” hükmü konulmak suretiyle, kiralayanın kira akdinden doğan tahliye isteme sebeplerinden biri daha düzenlenmiş bulunmaktadır.1

Kiracının kira akdine aykırı davranışı bu maddede iki ayrı biçim ve nitelikte düşünülmüş ve bu aykırı davranış; akde uymamak ile kiralananı açıkça kötü kullanmak şeklinde iki ayrı şekilde betimlenmiş ve tarif olunmuştur. Öncelikle Kanunda yazılı olan “Akde Aykırılık Sebebiyle Tahliye” konusunu inceledikten sonra, akde aykırı davranışın bu iki şekline ilişkin özellikleri ayrı ayrı açıklayıp, dava hakkı ve husumet, dava süresi, akde aykırılık iddiası ve zımni muvafakat savunmasını ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.

II. HUKUKİ NİTELİK

Borçlar Kanununun 256’ncı maddesi genel bir hükmü ifade eder; hem Borçlar Kanunu hem de 6570 sayılı Kanun kapsamına giren yerler için uygulanır. Bu madde gereğince kiracının, kiralananı tedbirli bir aile reisinden beklenilen şekilde akde uygun olarak ve tam bir ihtimamla kullanması gerekir. Bu itibarla malı tahrip etmekten, şeklini değiştirmekten kaçınmak zorundadır. Kiralananın aynına veya kiralayanın hukukuna zarar verme olgusu akde ayrılık sayılır. Kira sözleşmesine aykırı olarak, kiralanan başkasına devredilmiş veya kiracının yanına ortak alınmışsa sözleşmeye aykırılık sebebiyle kiralayan dava açma hakkını kazanmış olur. İki kiracıdan birinin ayrılıp diğerinin kiracılığı sürdürmesi akde aykırılık sayılmaz. Akit dışındaki bir yere tecavüz akde aykırılık sayılmaz; bu el atmanın önlenmesine konu teşkil eder.2